Ana içeriğe atla

ŞİİRDE AHENK UNSURLARI ÖZET - 9.SINIF


A. ÖLÇÜ (NAZIM BİÇİMİ)

1.HECE ÖLÇÜSÜ

  • Her mısradaki hece sayısı eşit olmalıdır. 
  • Ulusal ölçümüzdür. 
  • Parmak hesabı olarak da anılır. 
  • Genellikle Cumhuriyet, halk edebiyatı ve islam öncesi edebiyatta kullanılır

Bu va tan top ra ğın/ ka ra bağ rın da ⇒ 6+5=11’li hece ölçüsü
Sı ra dağ lar gi bi/ du ran la rın dır ⇒ 6+5=11
Bir ta rih bo yun ca/ o nun uğ run da ⇒ 6+5=11
Ken di ni ta ri he/ ve ren le rin dir  ⇒ 6+5=11

Bu Vatan Kimin-Orhan Şair Gökyay

Durak: Mısranın bölündüğü yerdir 
! Durak sözcüğü bölebilir
Örn: Herkes belasını / azdı da buldu

2.ARUZ ÖLÇÜSÜ

  • Hecelerin açıklık, kapalılığına göre yapılır. 
  • Halk ve cumhuriyet edebiyatında nadirdir, divan edebiyatında yaygındır. İslamiyet öncesi yoktur.
  • Cumhuriyet Edebiyatında en önemli temsilcileri Yahya Kemal, Tevfik Fikret ve Mehmet Akif Ersoy'dur.

Hece ünlü ile biterse açıktır.
Hece ünsüz ile biterse kapalıdır.
Hece şapkalı harf ile biterse kapalıdır.
Açık=(.)
Kapalı=(_) İle gösterilir.
! Mısra sonu hangi harf olursa olsun kapalıdır.

Saçma ey gö/z eşk[i]den gön / lümdeki od / lare su
_ . _ _ / _ . _ _ / _ . _ _ / _ . _
Kim bu denlü / tutuşan od / lare kılmaz / çâre su
_ . _ _ / _ . _ _ / _ . _ _ / _ . _ 

Fuzûlî

Aruz Hataları: 
İmale:Açığı kapalı yapmak
Zihaf: Kapalıyı açık yapmak
Med: 1,5 hece
Vasl: Ulama
Kasr: Hafifletme (İstanbul--->Stanbul)

3.SERBEST ÖLÇÜ

Mısra boyları eşit olmaz. 
Nazım Hikmet ile başlamıştır

Dörtnala gelip Uzak Asya'dan

Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
bu memleket bizim
Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar
çıplak ve ipek bir halıya benzeyen toprak
bu cehennem, bu cennet
bizim Kapansın el kapıları bir daha
açılmasın Yok edin insanın insana
kulluğunu
bu davet bizim
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine
bu hasret bizim

Davet-Nazım Hikmet Ran

B.REDİF

Mısra sonlarındaki aynı görevli ek veya kelimelerdir.

a______________geldim
a______________buldum -----------> -di/du geçmiş zaman eki ve -m şahıs eki rediftir
a______________soldum
b______________hey

_______________söz
_______________yüzüm------------> redif yoktur
_______________gör

_______________anlayan sen
_______________dinleyen sen---------> "sen" kelimesi rediftir

C.KAFİYE (UYAK)

! Önce redif bulunur, rediften sonraki kelimelerde uyak aranır. Redif de kafiye de olmak zorunda DEĞİLDİR. Aşağıdaki örneklerin hiçbirinde redif yoktur.

1.Yarım Uyak: 1 harfi aynı olan 


____________gel
____________sal

2.Tam Uyak: 2 harfi aynı olan

____________sel
____________gel

3.Zengin Uyak: 3 ve daha fazla harfi aynı olan

____________saman
____________zaman

4.Tunç Uyak: İç içe kelime olan

____________ılık
____________ayrılık

5.Cinsalı Uyak: "Sesteş" kelimeler olan

Sen bana gül
Alayım sana gül

Güle zor güle naz
Ağlayan çok gülen az

Eğer kelimeler eş sesli değil eş anlamlı ise orada redif olur.

Akşam olunca gel
Kapıyı çalmadan gel-----------> "gel" eş anlamlı olarak kullanılmıştır. Burada rediftir.

D.SÖZ SANATLARI





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TÜRKÇE BAĞLAMA ÖGELERİ

Aralarında anlam ilgisi bulunan farklı cümleleri ya da kavramları birbirine bağlayarak tek bir yargı haline getiren sözcük ya da sözcük gruplarıdır. Bu sözcükler cümleleri birbirine sebep, amaç, destekleme, açıklama, örnekleme, özetleme vb. anlamlarla bağlarlar. Yaygın olarak kullanılan belli başlı bağlama ögeleri şunlardır: Bu nedenle, bundan dolayı, açıkçası, kısacası, sonuçta, öncelikle, bunun yanında, aynı zamanda, üstelik, çünkü, yoksa, artık, hatta… ÖRNEK: Bu kalemi yeni aldım üstelik çok da ucuzdu. Öğretmenimiz son yazılıyı yaptı, aynı zamanda sözlü notlarımızı da verdi. Dersin düzenini bozdu, bu nedenle ceza aldı. NOT:   Bazı bağlama ögeleri aynı anlama geldiklerinden birbirlerinin yerine kullanılabilir. Bu nedenle – bundan dolayı - bu yüzden bunun yanında – bununla birlikte, üstelik – hatta, bunun yanında – aynı zamanda, bundan böyle – artık…

Hayal Ürünü Belirten Cümleler (Kurgusal)

Yaşanması mümkün olmayan, tamamen zihnimizde canlandırdığımız olayları hayal ürünü olarak ifade ederiz. Köprü tam yıkılırken fil hortumuyla köprüyü havaya kaldırdı. Sabaha kadar bulutların üzerinde dolaşıp durdum. Dünya, Güneş’e seslendi. Küçük kız yıldızları heybesine topladı. Bulutlar pamuk giysilerini giymişlerdi. Minik fare kükredi. Kedi pırr diye uçuverdi Güneş çocuklara gülümsedi. Minik köpek kulağıma fısıldadı. Yıldızlar Ay ile dans ediyorlar.

YÖNLENDİRİCİ İFADELER

Cümledeki durumu, düşünceyi tersine çevirerek cümleleri birbirine bağlayan sözcüklerdir. En yaygın kullanılanları şunlardır: Ama, fakat, lakin, ancak, ne var ki, oysaki, halbuki, ya da, veya, rağmen, buna rağmen… ÖRNEK: Bu konuya çok çalıştım ama konuyu tam anlamadım. Yukarıdaki cümle iki parçalıdır. Birinci bölümünde cümle olumlu gelmiş, ikinci bölümde ise cümlenin anlamı olumsuz biçime dönmüştür. Bunu sağlayan sözcük ‘ama’ sözcüğü olmuştur. NOT: Yönlendirici ifadeler birbirlerinin yerine kullanılabilir. Bir cümlede ama, fakat, lakin, ne var ki gibi ifadeler birbirlerinin yerine konsa da cümlenin anlamı değişmez.