Ana içeriğe atla

Soru Sıfatları

İsimleri soru yoluyla belirten, yani isimleri anlamca tamamlayan soru sözcükleridir. Soru sıfatlarının cevabı yine sıfattır. “nasıl, kaç, kaçıncı, kaçar, hangi, ne kadar, ne?” gibi sorular soru sıfatı olarak karşımıza çıkar.
Örnek
» Sen, tatilde kaç kitap okumuştun?
Bu cümlede, “kaç” soru sözcüğünün “kitap” adını belirttiğini görüyoruz. Bu soru sözcüğüne verilebilecek “beş kitap” cevabının sıfat olması, bize, bu soru sözcüğünün de sıfat olduğunu gösterir.
» Hangi yoldan gitmemizi tavsiye ediyorsun?
Bu cümlede, “hangi” soru sözcüğünün “yol” adını belirttiğini görüyoruz. Bu soru sözcüğüne verilebilecek “şu yol” cevabının sıfat olması, bize, bu soru sözcüğünün de sıfat olduğunu gösterir.

 UYARI  “Hangisi?, kaçı?” soru zamirleriyle “hangi?, kaç?” soru sıfatlarını birbirine karıştırmamak gerekir.
Örnek
» Hangi soru daha zordu?
» Hangisi daha zordu?
Bu cümlelerde “hangi” sözcüğü “soru” adını belirttiği için soru sıfatı; “hangisi” sözcüğü, bir adın yerini soru yoluyla tuttuğu için soru zamiridir.
» Kaç öğrenci gelmedi.
» Öğrencilerin kaçı gelmedi.
Cümlelerde “kaç” sözcüğü “öğrenci” adını belirttiği için soru sıfatı; “kaçı” sözcüğü, bir sayı adının yerini soru yoluyla tuttuğu için soru zamiridir.

 NOT  Bir ad, hem niteleme hem belirtme sıfatı alabilir.
Örnek
» O, yeni bir araba almış.
» Bu küçük köyde konaklamaya karar verdik.
Birinci cümlede “yeni” niteleme sıfatıyla “bir” belgisiz sıfatı, “araba” adının sıfatı olarak; İkincide “bu” işaret sıfatıyla “küçük” niteleme sıfatı, “köy” adının sıfatı olarak kullanılmıştır.

 NOT  Sıfatlar, adılları da niteleyebilir.
Örnek
» Ahmet, gerçekten dürüst birisidir.
» O, her zaman deneyimli kimselerle çalışır.
Bu cümlelerin birincisinde “dürüst” sıfatı “birisi” adılını nitelemektedir. İkinci cümlede “deneyimli” sıfatı, “kimse” adılını nitelemektedir.


 NOT  İlgi eki (-ki), yer ve zaman bildiren sözcüklerden sonra gelip eklendiği sözcüğü sıfat yapar.
Örnek
» Sınıftaki öğrenciler dışarı çıkmış.
» Yarınki sınava hazır mısın?
Bu cümlelerde “sınıf” sözcüğü, ilk önce bulunma durumu (-de, -da, -te, -ta) ekini alıp ardından sıfat yapan “-ki” ekini alarak önündeki “öğrenciler” adını; “yarın” sözcüğü, sıfat yapan “-ki” ekini alarak önündeki “sınav” adını belirttiği için sıfat görevindedir.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TÜRKÇE BAĞLAMA ÖGELERİ

Aralarında anlam ilgisi bulunan farklı cümleleri ya da kavramları birbirine bağlayarak tek bir yargı haline getiren sözcük ya da sözcük gruplarıdır. Bu sözcükler cümleleri birbirine sebep, amaç, destekleme, açıklama, örnekleme, özetleme vb. anlamlarla bağlarlar. Yaygın olarak kullanılan belli başlı bağlama ögeleri şunlardır: Bu nedenle, bundan dolayı, açıkçası, kısacası, sonuçta, öncelikle, bunun yanında, aynı zamanda, üstelik, çünkü, yoksa, artık, hatta… ÖRNEK: Bu kalemi yeni aldım üstelik çok da ucuzdu. Öğretmenimiz son yazılıyı yaptı, aynı zamanda sözlü notlarımızı da verdi. Dersin düzenini bozdu, bu nedenle ceza aldı. NOT:   Bazı bağlama ögeleri aynı anlama geldiklerinden birbirlerinin yerine kullanılabilir. Bu nedenle – bundan dolayı - bu yüzden bunun yanında – bununla birlikte, üstelik – hatta, bunun yanında – aynı zamanda, bundan böyle – artık…

Hayal Ürünü Belirten Cümleler (Kurgusal)

Yaşanması mümkün olmayan, tamamen zihnimizde canlandırdığımız olayları hayal ürünü olarak ifade ederiz. Köprü tam yıkılırken fil hortumuyla köprüyü havaya kaldırdı. Sabaha kadar bulutların üzerinde dolaşıp durdum. Dünya, Güneş’e seslendi. Küçük kız yıldızları heybesine topladı. Bulutlar pamuk giysilerini giymişlerdi. Minik fare kükredi. Kedi pırr diye uçuverdi Güneş çocuklara gülümsedi. Minik köpek kulağıma fısıldadı. Yıldızlar Ay ile dans ediyorlar.

YÖNLENDİRİCİ İFADELER

Cümledeki durumu, düşünceyi tersine çevirerek cümleleri birbirine bağlayan sözcüklerdir. En yaygın kullanılanları şunlardır: Ama, fakat, lakin, ancak, ne var ki, oysaki, halbuki, ya da, veya, rağmen, buna rağmen… ÖRNEK: Bu konuya çok çalıştım ama konuyu tam anlamadım. Yukarıdaki cümle iki parçalıdır. Birinci bölümünde cümle olumlu gelmiş, ikinci bölümde ise cümlenin anlamı olumsuz biçime dönmüştür. Bunu sağlayan sözcük ‘ama’ sözcüğü olmuştur. NOT: Yönlendirici ifadeler birbirlerinin yerine kullanılabilir. Bir cümlede ama, fakat, lakin, ne var ki gibi ifadeler birbirlerinin yerine konsa da cümlenin anlamı değişmez.