Ana içeriğe atla

Koşul-Sonuç Cümleleri

Koşul-Sonuç (Şart-Sonuç) Cümleleri
Bir olayın veya durumun gerçekleşmesinin, başka bir olayın veya duruma bağlı olduğunu belirten cümlelerdir. Bu tür cümlelerde birinci bölüm (yan yargı) koşul, ikinci bölüm ise o koşula bağlı olarak ortaya çıkan sonuçtur (temel yargı). Türkçede koşul anlamı asıl olarak “-se” şart ekiyle sağlanır. “ise”, “-ince”, “-dikçe”, “mi”, “ama”, “üzere”, “yeter ki” ile de koşul anlamı sağlanabilir.
Örnek
» Ödevini yaparsan  oyun oynayabilirsin.
Bu cümlede koyu renkle yazılmış bölüm, eylemin yapılabilmesinin bağlı olduğu koşulu belirtmektedir. (oyun oynayabilmesi hangi koşula bağlı? → ödevini yapmasına)
» Temiz bir dünya istiyorsan  yerlere çöp atma.
» Müzik dinleyebilirsin ama sesini fazla açmayacaksın.
» Bizim buralara yağmur yağdıkça her yer toprak kokardı.
» Akşama geri vermek üzere bu kitabı alabilirsin.
» Akşam baban gelsin, alışverişe çıkarız.
» İstediğin her şeyi alırım, yeter ki sınıfını geç.


NOT:
 >  Cümleye istek, dilek anlamı katan –se, -sa ile koşul anlamı veren –se, -sa ekini karıştırmamak gerekir. İstek cümleleri de –se, -sa eki almasına rağmen, koşul anlamı taşımaz.
Örnek
» Otobüsle gelmese de trenle gelse.
Üç Nokta ( ... )
1. Anlatım olarak tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur:
Ne çare ki çirkinliği hemencecik ve herkes tarafından görülüveri­yordu da bu yanı... (Tarık Buğra)
Az veren candan, çok veren maldan… (atasözü)
2. Kaba sayıldığı için veya bir başka sebepten dolayı açık yazılmak is­tenmeyen kelime ve bölümlerin yerine konur: 
Arabacı B...’a yaklaştığını söylüyor, ikide bir fırsat bularak arabanın içine doğru başını çeviriyordu. (Ahmet Hamdi Tanpınar)
3. Alıntılarda başta, ortada ve sonda alınmayan kelime veya bölümle­rin yerine konur:
... derken şehrin öte başından boğuk boğuk sesler gelmeye başladı... (Tarık Buğra)
4. Sözün bir yerde kesilerek geri kalan bölümün okuyucunun hayal dünyasına bırakıldığını göstermek veya ifadeye güç katmak için konur:
Sana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz! (Faruk Nafiz Çamlıbel)
5. Ünlem ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur:
Gölgeler yaklaştılar. Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdılar:
—      Koca Ali... Koca Ali, be!.. (Ömer Seyfettin)
UYARI: Ünlem ve soru işaretinden sonra üç nokta yerine iki nokta konulması yeterlidir:
Gök ekini biçer gibi!.. Başaklar daha dolmadan. (Tarık Buğra)
6. Karşılıklı konuşmalarda, yeterli olmayan, eksik bırakılan cevap­larda kullanılır:
— Yabancı yok!
— Kimsin?
— Ali...
— Hangi Ali?
— ...
— Sen misin, Ali usta?
— Benim!..



Tırnak İşareti ( “ ” )
1. Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan sözler tır­nak içine alınır: 
Türk Dil Kurumu binasının yan cephesinde Atatürk’ün “Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir.” sözü yazılıdır. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinin ön cephesinde Atatürk’ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” vecizesi yer almaktadır. Ulu önderin “Ne mutlu Türk’üm diyene!” sözü her Türk’ü duygulandırır.
Bakınız, şair vatanı ne güzel tarif ediyor:
“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”
UYARI: Tırnak içindeki alıntının sonunda bulunan işaret (nokta, soru işareti, ünlem işareti vb.) tırnak içinde kalır:
“İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur!” diyorlar. (Yahya Kemal Beyatlı)
2. Özel olarak vurgulanmak istenen sözler tırnak içine alınır: Yeni bir “barış taarruzu” başladı.
3. Cümle içerisinde eserlerin ve yazıların adları ile bölüm başlıkları tırnak içine alınır:
       Bugün öğrenciler “Kendi Gök Kubbemiz” adlı şiiri incelediler.
      “Yazım Kuralları” bölümünde bazı uyarılara yer verilmiştir.
UYARI: Tırnak içine alınan sözlerden sonra gelen ekleri ayırmak için kesme işareti kulla­nılmaz: Elif Şafak’ın “Bit Palas”ını okudunuz mu?


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TÜRKÇE BAĞLAMA ÖGELERİ

Aralarında anlam ilgisi bulunan farklı cümleleri ya da kavramları birbirine bağlayarak tek bir yargı haline getiren sözcük ya da sözcük gruplarıdır. Bu sözcükler cümleleri birbirine sebep, amaç, destekleme, açıklama, örnekleme, özetleme vb. anlamlarla bağlarlar. Yaygın olarak kullanılan belli başlı bağlama ögeleri şunlardır: Bu nedenle, bundan dolayı, açıkçası, kısacası, sonuçta, öncelikle, bunun yanında, aynı zamanda, üstelik, çünkü, yoksa, artık, hatta… ÖRNEK: Bu kalemi yeni aldım üstelik çok da ucuzdu. Öğretmenimiz son yazılıyı yaptı, aynı zamanda sözlü notlarımızı da verdi. Dersin düzenini bozdu, bu nedenle ceza aldı. NOT:   Bazı bağlama ögeleri aynı anlama geldiklerinden birbirlerinin yerine kullanılabilir. Bu nedenle – bundan dolayı - bu yüzden bunun yanında – bununla birlikte, üstelik – hatta, bunun yanında – aynı zamanda, bundan böyle – artık…

Hayal Ürünü Belirten Cümleler (Kurgusal)

Yaşanması mümkün olmayan, tamamen zihnimizde canlandırdığımız olayları hayal ürünü olarak ifade ederiz. Köprü tam yıkılırken fil hortumuyla köprüyü havaya kaldırdı. Sabaha kadar bulutların üzerinde dolaşıp durdum. Dünya, Güneş’e seslendi. Küçük kız yıldızları heybesine topladı. Bulutlar pamuk giysilerini giymişlerdi. Minik fare kükredi. Kedi pırr diye uçuverdi Güneş çocuklara gülümsedi. Minik köpek kulağıma fısıldadı. Yıldızlar Ay ile dans ediyorlar.

YÖNLENDİRİCİ İFADELER

Cümledeki durumu, düşünceyi tersine çevirerek cümleleri birbirine bağlayan sözcüklerdir. En yaygın kullanılanları şunlardır: Ama, fakat, lakin, ancak, ne var ki, oysaki, halbuki, ya da, veya, rağmen, buna rağmen… ÖRNEK: Bu konuya çok çalıştım ama konuyu tam anlamadım. Yukarıdaki cümle iki parçalıdır. Birinci bölümünde cümle olumlu gelmiş, ikinci bölümde ise cümlenin anlamı olumsuz biçime dönmüştür. Bunu sağlayan sözcük ‘ama’ sözcüğü olmuştur. NOT: Yönlendirici ifadeler birbirlerinin yerine kullanılabilir. Bir cümlede ama, fakat, lakin, ne var ki gibi ifadeler birbirlerinin yerine konsa da cümlenin anlamı değişmez.