Ana içeriğe atla

VİRGÜL

1. Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına konur:
Sessiz dereler, solgun ağaçlar, sarı güller

2. Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur:
Öğretmen sınıfa girdi, öğrencileri selamladı.

3. Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için konur:
Saniye Hanımefendi, merdivenlerde oğlunun ayak seslerini duyar duymaz, hasretlisini karşılamaya atılan bir genç kadın gibi koltuğundan fırlamış ve ona kapıyı kendi eliyle açmaya gelmişti. (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

4. Cümle içinde ara sözleri veya ara cümleleri ayırmak için ara sözlerin veya ara cümlelerin başına ve sonuna konur:
       Zemin bu kadar koyu bir kırmızıya dönüşünce, bir an için de olsa, belirginliğini yitiriverdi sivilceleri. (Elif Şafak)

5. Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına ko­nur:
Akşam, yine akşam, yine akşam,

6. Tırnak içinde olmayan alıntı cümlelerinden sonra konur:
Adana’ya yarın gideceğim, dedi.

7. Konuşma çizgisinden sonraki alıntı cümlesinin bitimine konur:
       – Bu akşam Datça’ya gidiyor musunuz, diye sordu.

8. Edebî eserlerde konuşma bölümünden önceki ifadenin sonuna konur:
Bahçe kapısını açtı. Sermet Bey’e,
– Bu anahtar köşkü de açar, dedi. (Ömer Seyfettin)

9. Kendisinden sonraki cümleye bağlı olarak ret, kabul ve teşvik bil­diren hayır, yok, evet, peki, pekâlâ, tamam, olur, hayhay, başüstüne, öyle, haydi, elbette gibi kelimelerden sonra konur:
Peki, gideriz.
Olur, ben de size katılırım.
 Haydi, geç kalıyoruz.
Hayır, ben sizinle gelmiyorum.

10. Bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelime veya kelime grup­larıyla yapı ve anlam bakımından bağlantısı olmadığını göstermek ve anlam karışıklığını önlemek için kullanılır:
Yaşlı, adama seslendi.
Çocuk, elbiselerini kaldırdı.

11. Hitap için kullanılan kelimelerden sonra konur:
Efendiler, bilirsiniz ki hayat demek, mücadele, müsademe demektir. (Atatürk)
Sayın Başkan,
Sevgili Kardeşim,
Değerli Arkadaşım,

12. Sayıların yazılışında kesirleri ayırmak için kullanılır: 38,6 (otuz sekiz tam, onda altı), 0,45 (sıfır tam, yüzde kırk beş)
13. Özne olarak kullanıldıklarında bu, şu, o zamirlerinden sonra konur:
Bu, benim gibi yazarlar için hiç kolay olmaz.

UYARI: Metin içinde ve, veya, yahut  bağlaçlarından önce de sonra da virgül konmaz:

UYARI: Tekrarlı bağlaçlardan önce ve sonra virgül konmaz:
Hem gider hem ağlar.
Ya bu deveyi gütmeli ya bu diyardan gitmeli. (Atasözü)

UYARI: Virgülden sonra – özel isim yoksa- büyük harfle devam edilmez.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TÜRKÇE BAĞLAMA ÖGELERİ

Aralarında anlam ilgisi bulunan farklı cümleleri ya da kavramları birbirine bağlayarak tek bir yargı haline getiren sözcük ya da sözcük gruplarıdır. Bu sözcükler cümleleri birbirine sebep, amaç, destekleme, açıklama, örnekleme, özetleme vb. anlamlarla bağlarlar. Yaygın olarak kullanılan belli başlı bağlama ögeleri şunlardır: Bu nedenle, bundan dolayı, açıkçası, kısacası, sonuçta, öncelikle, bunun yanında, aynı zamanda, üstelik, çünkü, yoksa, artık, hatta… ÖRNEK: Bu kalemi yeni aldım üstelik çok da ucuzdu. Öğretmenimiz son yazılıyı yaptı, aynı zamanda sözlü notlarımızı da verdi. Dersin düzenini bozdu, bu nedenle ceza aldı. NOT:   Bazı bağlama ögeleri aynı anlama geldiklerinden birbirlerinin yerine kullanılabilir. Bu nedenle – bundan dolayı - bu yüzden bunun yanında – bununla birlikte, üstelik – hatta, bunun yanında – aynı zamanda, bundan böyle – artık…

Hayal Ürünü Belirten Cümleler (Kurgusal)

Yaşanması mümkün olmayan, tamamen zihnimizde canlandırdığımız olayları hayal ürünü olarak ifade ederiz. Köprü tam yıkılırken fil hortumuyla köprüyü havaya kaldırdı. Sabaha kadar bulutların üzerinde dolaşıp durdum. Dünya, Güneş’e seslendi. Küçük kız yıldızları heybesine topladı. Bulutlar pamuk giysilerini giymişlerdi. Minik fare kükredi. Kedi pırr diye uçuverdi Güneş çocuklara gülümsedi. Minik köpek kulağıma fısıldadı. Yıldızlar Ay ile dans ediyorlar.

YÖNLENDİRİCİ İFADELER

Cümledeki durumu, düşünceyi tersine çevirerek cümleleri birbirine bağlayan sözcüklerdir. En yaygın kullanılanları şunlardır: Ama, fakat, lakin, ancak, ne var ki, oysaki, halbuki, ya da, veya, rağmen, buna rağmen… ÖRNEK: Bu konuya çok çalıştım ama konuyu tam anlamadım. Yukarıdaki cümle iki parçalıdır. Birinci bölümünde cümle olumlu gelmiş, ikinci bölümde ise cümlenin anlamı olumsuz biçime dönmüştür. Bunu sağlayan sözcük ‘ama’ sözcüğü olmuştur. NOT: Yönlendirici ifadeler birbirlerinin yerine kullanılabilir. Bir cümlede ama, fakat, lakin, ne var ki gibi ifadeler birbirlerinin yerine konsa da cümlenin anlamı değişmez.